Kastamonu evliyalar şehri olarak bilinir. Bu noktada Kastamonu’nun en önemli değerlerinden birisi de Şeyh Şabanı Veli hazretleridir. Bu yazımızda bu mübarek zatın kısaca hayatı hakkında bilgiler vererek külliyesinde bulunan kitabelerde ne yazıyor bakacağız.
Şeyh Şabanı Veli Hazretleri ilmi, irfanı, irşadı ve hikmet öğretileri ile o dönem Anadolu’nun 4 direği 4 büyük evliyası kabul edilen Hazreti Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli ile birlikte ismi anılmaktadır. Halvetiyye Tarikatı’nın Cemaliye kolunun en önemli şubelerinden birisi olan Şa’baniyye kolunu kurmuş ve Anadolu’da yetişmiş büyük evliyalardandır.
Şeyh Şabanı Veli Kimdir?
Kastamonu ilinin Taşköprü İlçesi’nde tam tarihi belli olmamakla beraber 1497 ya da 1499 tarihinde dünyaya gelmiştir. Şaban-ı Veli hazretleri annesini ve babasını daha küçük yaşta kaybetmiş ve bir hanım tarafından evlat edinilmiştir. Eğitimine Taşköprü’de başlamış daha sonra Kastamonu’da bulunan Osman oğlu Hoca Velî’den tefsir ve hadis dersleri okuyarak icazet almıştır.
Daha sonra ise İstanbul’a gitmiş ve Fâtih medreselerinden birinde kalmıştır. İstanbul’da dokuz yıl Kuran, tefsir ve hadis gibi ilimleri tahsil etmiş ve Eyüp Camii’nde kürsü şeyhliği yaparak çeşitli dersler vermiştir. Burada öğrenimini tamamladığı bir zamanda rüyasında “Vatanı aslinize gidin” denilmesiyle 1519 yılında birkaç arkadaşıyla beraber Kastamonu’ya dönmek için yola çıktı.
Kastamonu’ya dönerken bolu civarında Halvetiyye’nin Cemaliyye kolunun piri olan Cemal-i Halvetî’nin halifelerinden olan Hayreddin Tokadi ile karşılaştı. Hayreddin Tokadi sohbet ederken ona bir ayetin mealini sordu. O mübarek de müfessirlerin görüşlerine göre bazı cevaplar verdi. Buna mukabil Hayreddin Tokadi bu ayeti ledüni olarak o güne kadar öğrendiklerinden çok farklı bir şekilde izah edince gönlünde derin izler oluştu.
Bunun üzerine Şabanı Veli arkadaşlarına kendisinin Hayreddin Efendi’nin yanında kalacağını söyledi. Ona derviş olarak on iki yıl kendisine hizmette etti. Daha sonra eğitimini ve maneviyat derslerini tamamlayınca halife olarak Kastamonu’ya döndü.
Şaban-ı Veli Kastamonu’da dönünce bir mescide yerleşti. Bir süre sonra da yakınlarında bulunan Cemal Ağa Camii’nde inzivaya çekildi. Bu sırada yanına gelen bir köylü “Sen dürüst birine benziyorsun, burada ne zamana garip ve aç bekleyeceksin?” demiş ve ona çobanlık yapmasını teklif etti. Şaban-ı Veli ise ona irşat görevini hatırlatarak buraya hayvanları değil halkı gütmeye geldiğini söyledi.
Bundan sonra Cemal Ağa Camii’nden, çıkarak Halveti şeyhlerinden Seyyid Sünneti Mescidi’ne dönmüş ve burada birçok kişiyi yetiştirmiştir. Bu mescidin şehrin dışında idi bazı kimselerin ısrarlı davetiyle şehir merkezinde olan Honsalar Cami’ne taşındı. Burada yaptığı irşad faaliyetleri ile Şaban-ı Veli diye anılmaya ve gösterdiği kerametleri dilden dile dolaşmaya başladı.
Şabanı Veli Şeyh Oluyor
Halveti şeyhlerinden Seyyid Sünneti’nin kendisinden sonra yerine gelecek kabiliyetli çok kimse kalmamıştı. Bu duruma kaygılanan şeyh rivayete göre Hz. Hızır’dan yerinin bir zaman tam dolmayacağı ancak daha sonra harika bir zatın geleceğini öğrendi. Öyle de oldu ve bir süre sonra Şabanı Veli onun yerine geçmiştir.
Pir Şabanı Veli öyle büyük irşad faaliyetlerinde bulundu ki dâr-ı bekaya gidinceye kadar üç yüz atmış halife yetiştirmiştir. Dergahta pek çok insan eğitim görmüş ve sohbetlerine halk akın akın gelmiştir. Ömrünün son yedi yılını halvette geçirmiştir. Hayatının son anlarında dervişlerini yanına çağırmış ve onlara dualarda nasihatlerde bulunmuştur. Pek çok kerameti ve menkıbesi olan şeyh 1569 yılında vefat etmiştir. Mezarı Hisarardı adıyla meşhur görev yaptığı bu mescidin bahçesindedir.
Şeyh Şabanı Veli Asa Suyu
Türbenin avlusunda bulunan Asa Suyu’nun, Mekke’de bulunan zemzemle aynı tat ve kokuya sahip olduğundan zemzem gibi olduğuna inanılmaktadır. Dergahın arkasındaki tepenin taşlık yapısı da Mekke kayalıklarına benzetilmektedir. Bir rivayete göre Nuh Tufanı’nda Hz.Cebrail (a.s) Kâbe’den dört avuç toprak alarak dünyanın dört ayrı yerine atar ki bu yerlerden birisi de Hz. Pîr olduğu yer civarıdır.
Şeyh Şaban-ı Veli’nin pek çok keramti vardır. Bir vakit bir adam hacca gitmek ister. Lakin çok fakir olduğu için gidemez. Pir’in yanına gelerek bu isteğini anlatır. Ağlar ve hiç olmazsa zemzem suyundan bari içebilseydim” der. Bu ifadeler üzerine Hz. Şeyh elindeki asayı yere vurur ve su çıkar.
Asa suyu ile ilgili başka bir rivayete “Hz. Şeyh’in sabah namazını Kâbe’de kıldığına inanmayan bazıları delil olarak ondan Kâbe’den zemzem getirmesini istediler. Bunu işiten Şeyh Şaban-ı Veli külliyenin önündeki kayalıkların hemen dibine asasını vurarak yerden “asa suyu” çıkarır.
Şeyh Şabanı Veli Kitabesi
- Padişah-ı kerâmet-gân-ı lütf-ı merhamet/ Vâkıf-ı sırr-ı tarikat kâmil-i dânâ reşîd / Yani hakan-ı zamanSultan Han Abdülmecid/ Kutb-ı aktâb-ı cihandır kim âna âlem-i mürîd
- Tekye-gâh-ı âlemi ma’mur kıldı himmeti / Nail olmuştur nice hayrâta ol şah-ı ferîd / Şeyh Şaban-ı Veli’nin dergeh-i pâkindesi / Müstahak olmuş idi tamire bir resm-i cedid
- Emr u ferman eyleyüb ta’mirine ol padişah / Bu ziyaretgâhı ihyâ kıldı bir vefk-ı ümid / Tarzı olmuştur binasının kadiminden güzel / Metn-i istihkâmına bak sanki bir kûh-ı cedid
- Bu liva kaymakamı Salih Ağa-yı gayur / Eyledi infaz-ı emre doğrusu sa’y-i ekid / Pişgâh-ı türbeden cereyan eden çirkâb-ı hem / Zîr-i hâke vaz’-ı ile etti na-bedîd
- Hak bu kim kutb-ı zamanın himmet-i şahanesi / Ruh-ı pâk-i pîri mesrur eyledi mânend-i ıyd / Eyleye zat-ı hümayunun cenab-ı müstean / Fevz ü nusretle cihanda ber murâd-ı ömrün mezîd
- Şükriyâ tamirine yazsın da bir tarih-i tam / Dergeh-i bâlâyı ihyâ kıldı Hân Abdülmecîd / 1261
Kelime Tahlili
- Kerâmet-gân: Kerametler
- Ma’mur: İmar etmek, yeniden yapmak
- Gayûr: Gayretli olmak
- Dânâ: Alim
- Ferîd: Eşsiz olan
- Vefk-ı ümid: Ümid edilene uygun
- Sa’y-i ekid: Sağlam çalışmak
- Pîr: Bir tarikatın kurucusu
- Mânend-i ıyd: Benzersiz bayram
- Dergeh-i pâkindesi: Temiz dergâhı
- Pişgâh-ı türbe: Türbenin önü
- Çirkâb: Kirli su
- Müstean: Kendisinden yardım istenen Allah
- Kutb-ı aktâb-ı cihandır: Cihan kutuplarının kutbu
- Kûh-ı cedid: Yeni dağ
- Zîr-i hâke: Toprak altına
- Na-bedîd: Görünmeyen
- Fevz ü nusretle: Zafer ve yardımla
- Mezîd: Artmak, çoğalmak
- Bâlâ: Üst kısım, bölüm
Şey Şabanı Veli hazretlerinin hayatı ve türbesinde bulunan kitabe hakkında bilgiler verdik. Eğer Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinini hayatı hakkında bilgiler almak için linke tıklayınız.
Very well written post. It will be helpful to anyone who usess it, as well as yours truly :). Keep up the good work – can’r wait to read more posts.