Birçok kişinin dikkatini çeken ve araştırmacıların titizlikle üzerlerinde durduğu yazma eser nedir? Yazma Eserler hakkında araştırarak derlediğimiz bilgileri aktarıyoruz.
İslâm medeniyetinde ilim, fikir ve sanat etkinlikleri Kur’an merkezli olarak gelişmiş ve zamanla yayılmıştır. İslam medeniyeti içinde ilk yazma eser elbette Kuran’ı kerim olmuştur. Bunun için Hz. Ebû Bekir zamanında vahiy katipleri tarafından hatasız ve noksansız bir şekilde şahitli olarak yazılmıştır. Daha sonra Hz. Osman zamanında çoğaltılarak bazı merkezlere gönderilmiştir.
İslâm dini çok bir kısa zamanda geniş bir coğrafyaya yayılmıştı. Kur’an ihtiyacı da bu oranda artmıştı. Lakin parşömen hem pahalı hem elde edilmesi zor olduğundan Kur’an yeterince çoğaltılamıyordu. Bu nedenle de her gün sayıları artan Müslümanların ihtiyaçları karşılanamıyordu.
Bu hal 751 tarihinde yapılan Talas Savaşına kadar devam etmiş, bu savaşta esir alınan Çinliler tarafından kâğıt imali öğrenilmişti. Bu durum bir dönüm noktası olmuştur. Böylece kolayca kağıdı imal etmek mümkün olmuş ve İslâm dünyasına hızla yayılarak ticaret ve kültür merkezlerinde bulunur olmuştur.
Kuran’ın hızlıca yayılması beraberinde çeşitli ilimleri getirmiş ve bu ilimlerinde yayılması ihtiyacı ortay çıkmıştır. Ayrıca kadim dillerde yazılan kitaplarda vardı. Zamanla kitap, belge vb. şeyleri yazan, bunlar için malzemeyi sağlayan kırtasiler, katipler, verraklar, nessahlar, hattatlar ve müstensihler ortaya çıkmıştır.
Yazma Eser Nedir?
Yazma eser geçmiş tarihlerde yani matbaanın icat edilmediği devirlerde o zamanın müelliflerinin veya müstensihlerin el yazısı ile yazdıkları ve çoğalttıkları eserlere verilen isimdir. Bu eserler incelendiğinde daha çok edebiyat, din ve bilim konularında olduğu görülüyor.
Yazma Eserlerin Özellikleri
Yazma eser arşivleri incelendiğinde bunların bazı şekil ve muhteva özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikleri yazma eserlerin fiziki ve muhteviyatı olarak ikiye ayırabiliriz.
Yazma Eserlerin Fiziki Özellikleri
Yazma eserlerin fiziki özellikleri üçe ayrılır. Bunlar cilt, yaprak ve kağıt’dır. Cilt yazma eser kapağı hükmünde olup incelendiğinde yazıldığı dönem ve tarihi hakkında bilgiler veririler. Zira ciltler üzerinde bulunan çizimler, tezyinatlar ve motifler dönemini yansıtmaktadır.
Yazma eserlerde kullanılan yapraklar forma halinde hazırlanırdı. Formalar 10 varaktan yani 20 sayfadan oluşurdu. Kullanılacak kâğıt önce yazmaya hazır hale getirilerek parlatılır sonra da forma haline getirilirdi. Dikilmeden evvel mıstar çekilmek yani satır çizgileri belirlenirdi. Eğer yazı içerisinde minyatür, resim, şekil gibi şeyler varsa o alan boş bırakılır ve sonra başka bir sanatkâr eliyle eklenirdi. Bittiğinde ise dikilip ciltlenirdi.
Yazma eserin başına ve sonuna bir veya birkaç boş yaprak yerleştirilirdi. Bu yapraklara Vikaye Varağı denilirdi. Bu yapraklara numara verilmez ve çeşitli notlar için kullanılırdı. En sonunda formalara numara verilirdi.
Yazma eserlerde kağıdın özel bir yeri vardır. 9. Yüzyıla kadar İslâm dünyasında filigransız olan şark kağıdı kullanılmıştır. Bu tarihten evvelki yazmaların kâğıtları birtakım özellikler taşır. Bu özellikler ise aharlı-aharsız, kalın-ince ve kolay kırılabilir bibi özelliklerdir. Çoğunlukla eski tarihli olan yazmaların kağıtları kalın olup ince kağıtlı yazmalar daha çok yakın tarihlidir. Kalitesi düşük imal edilen bazı kağıtlar kolaylıkla kırılabilir.
Kağıtlar daha çok bitkisel maddelerin kaynatılmasıyla elde edilir ve çeşitli renklere boyanırdı. Kâğıdın üzeri ise mürekkebin dağılmasını önleyen, kalemi akıcı hale getiren ve yapılan hataların düzeltilmesine imkân sağlayan âhar sürülürdü. Bununla beraber Ahar kâğıdın uzun ömürlü olmasını sağlardı.
Kağıtlarda en çok bej, krem (kirli sarı), beyaz, saman sarısı, fildişi, açık yeşil, açık mavi ve pembe gibi renkler kullanılmıştır. Ancak en çok bej rengindedir. Az aharlı olan kâğıtlar genelde kalındır. Ahar kâğıtlara parlaklık veriri lakin zamanla bu azalır ve kaybolur. Bu nedenle kağıttan tarih tespit olacaksa başkaca filigran unsuruna bakılabilir. Zira yazma eser eğer filigranlı ise 1282 tarihinden önce yazılmış olamaz ki filigranlı kâğıt o tarihte imal edilmiştir.
Yazma Eserlerin Muhteviyat Özellikleri
1- Müellifi
Eserlerin 1a sayfasına unvan sayfası denilip burada çeşitli kayıtlar ve notlara bulunur. Yazmaların 1b sayfasında besmele, hamdele ve salvele bulunur. Onun arkasından “emmâ ba‘d” ve “ba‘d” gibi ifadelerin arkasından mukaddime yani başlangıç gelir.
Mukaddime kısmında müellif eseri ana hatlarıyla tanıtır bu arada adını ya da künyesini yazar. Bu alana “sebeb-i te’lif” de denilmekte olup buranın bir yerinde müellif telif kaydını da yazarak tarih koyar. Yani müellif İlk sayfada olabileceği gibi mukaddeme alanında da olabilir.
2- Şerh
Şerhler yani şimdiki ifadesi ile dipnotlar. Burada da güzel bilgiler bulunur. Başka yazma eserler hakkında da bilgiler bulunur. Bir yazma eser daha önce yazılan başka bir eserin şerhi, açıklaması, haşiyesi (dip not), hatta haşiyesinin haşiyesi, ta‘lîkātı (bazı yerlerin açıklaması), hatta ta‘lîkātının ta‘lîkātı olabilir.
Yazmanın hüviyeti tespit edilirken bunlar dikkate alınmalıdır. Birtakım şerhler bazan bir eserin birden fazla nüshasına dayanılarak yapılır.
3- Ebat
Yazılacak eserin uzun kenarı ile kısa kenarını ifade eden eserin ebatı net ölçülerde olurdu. Bazı yazmaların iç kısımlarında ebatlarda farklılık gösterirdi. Bu alana parantez içinde muhtelif kelimesi yazılırdı. Bununla beraber tavsif edilen yazma eserin kaç varaktan oluştuğu yazılırdı.
4- Cetvel
Yazmaların sayfasında metni içine alan çerçeveye denilmektedir. Bu çerçeve tek, çift veya birkaç çizgiden oluşabilir ve farklı renklerde olabilirdi. Hatta cetveller arası altın yaldızla süslenen yazmalar da vardır. Bazı yazmalarda çok güzel yaldızlı cetveller bulunabilir, bazılarında ise dikkatsiz çizilen cetveller nedeniyle elif gibi harfler cetvel altında kalabiliyordu.
5- Sütun
Mensur tarzında yazılan şiirlerde sütunlar kullanılırdı. Manzum olarak yazılan eserlerde beyit genişliği bir sütun olarak kabul edilirdi. Sütunları belirlemek için çizgiler de cetvel gibi bir ya da birden fazla ve tezhipli olabilirdi.
6- Satır
Eski yazmalarda satır adedi çoğunlukla birdir. Çok eski olan yazmalarda satır sayısının tek veya çift olması gibi bir tercih olmadığı görülüyor. Günümüze gelen en eski mushaf nüshalarında satır sayısı çift olduğu görülmektedir.
7- Mürekkep
Yazma eserlerde mürekkebin önemli bir yeri vardır. Siyah mürekkep kullanılan yazılar zaman ile kahverenginin farklı tonlarına dönüşebiliyor. Yahut yazı mürekkebin kalitesi ve kağıdın kalitesine bağlı olarak mürekkebin rengi solabiliyor yada kayboluyor.
Zamanla veya mürekkebin kalitesi nedeniyle iki yaprağın yazıları karışabiliyor. Bu karışıklıkta kağıdın ince ve aharsız oluşu önemlidir. Saklanma koşulları rutubet ile oksitlenmeye neden açabilir. Yazma eserler için en büyük tehlike zaten nem ve rutubettir. Siyah mürekkeple birlikte en çok kırmızı mürekkep kullanılmıştır.
8. Yazı
Yazma eserlerde en çok yazının cinsi önemlidir. Bu noktada yazıldıkları dönemi, bölgesi ve hat cinsi önemlidir. Hem bazı yazı çeşitleri belli yerlere hastır. Biz Türklere has el yazısı olan rik‘a hattı ve iran talik hattı gibi. Yazmaların başlıkları, bölüm veya fasılları bazen farklı bir yazı türü ta da farklı renkte mürekkeple yazılabilmekteydi.
9- İmla
Yazma eserlerde diğer bir konu ise imla konusudur. Yazılan döneme, yazılan yere, o dile diğer dillerden geçen harf ve kelimelere bağlı olarak imla hususiyetlerinde ve harflerin yazılımında değişiklik olabiliyordu.
10- Tezhip
Tezhipler daha çok yazmaların ilk sayfasında ve ana bölümlerinin başlıklarında görmek mümkündür. Tezhipler yazmalara ayrı bir güzellik katmaktadır. Tabiki tezhip denilince ilk akla Kuran gelmektedir. Daha sonra hadis kitapları, mesneviler, dinî ve lâdinî ererler akla gelir.
Tezhipler yazma eserin sanat değeri bakımından önemini arttırır. 9. yüzyıldan önceki yazmalarda çokça tezhip bulunmaz. Araplar Türk ve İranlılar kadar tezhibe rağbet göstermemişlerdir. Bazı yazmalar ise minyatür bakımından zengindir.
11. Ferağ Kaydı
Çoğunlukla yazmaların sonuna konulan ve kopyalama işleminin bittiğini belirten kayıtlardır. Yani kim tarafından bakarak örneği yazıldığı, bu işin ne zaman bittiğini gösteren kayıttır. Buna “ketebe kaydı” da denilmektedir. Bu kayıt yazma metni dışında müstensih (istinsah eden çoğaltan) tarafından ilâve edildiğinden “istinsah kaydı” adıyla da bilinmektedir.
12. Kıraat ve Sema Kaydı
Okuma ve dinleme manasına gelip ilk dönemlerde hadis ve hadis usulünde kullanılan ve hadislerin sıhhati bakımından önemli kayıtlardır. Daha sonra diğer ilimlerde de kullanılmıştır.
13- Mütalaa ve Tashih Kaydı
Yazmaların başındaki boş sayfalardan birine o eseri okuyanın koyduğu kayıtlardır. Okuyan kişi gördüğü eksikleri ya da yanlışları düzeltir. Bu şekilde o eseri okuyan kişinin mütalaaları ve tashihleri metnin doğruluğu için bir belge niteliğindedir.
14. Fevâid Kaydı
Eserlerin başı ve sonundaki boş sayfalara eserin sahibi ya da okuyucu tarafından yazılan notlar ve yazılardır. Bu yazılarda eser sahibinin geçtiği bilgiler olabileceği gibi bazen eserden bağımsız notlar da olabilirdi.
15- Müstensih
Yazma eserler elle çoğaltıldığı için burada en büyük sorumluluk müstensihe yani onu çoğaltana aittir. Zira yazmalardaki düzeltmeler, bozulmalar, atlamalar veya eklemeler onlara aittir.
Bu neden oluyor denilirse bilgisizlik, müstensih iyi bilmediği bir dilde yazması, yazarken dalgınlık, bazen beğenmedikleri kelime veya ibareleri kendi zevklerine göre değiştirme, bazı müstensihler külfetine katlanmayıp noktalama hataları ve kısaltmaları yapması neden olarak gösterilebilir. Bazen de bir yazmanın son cümleleri asıl eserin sonundaki cümleler olmayabilir. Müstensihler çoğu zaman müellife ait sözlerin ardından dua şeklinde bazı eklemeler yapabilirdi.
Yazma Eserler Nasıl Bulunur?
Yazmalar.gov.tr T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olan bir web sitesi olup 200.000‘in üzerinde yazma eser bulunmaktadır. Bu eserlerden yaklaşık olarak 80.000 tanesine dijital olarak (mikrofilm, pdf vs.) site üzerinden erişim olanağı vardır. Bunun için siteye üye olmanız gerekmektedir.
hi!,I like your writing very so much! proportion we keep in touch more approximately your post on AOL? I require an expert on this area to solve my problem. Maybe that’s you! Having a look forward to look you.