Ülkemiz kitabelerin merkezi hele İstanbul…

admin 335 Görüntüleme
3 Dk. Okuma süresi

Ülkemiz ve İstanbul’un bir çok yerlerinde bulunan kitabeler nedir? Ülkemizde bulunan Kitabelerden ne anlamalıyız? 

Kitabe tarihi bir eserin, bir binanın yapanının kim olduğu, ne zaman yapıldığı, ne zaman tamir edildiği ve eser hakkında bilgilerin yazılıp eserin herhangi bir yerine asılan taşıdır.

Kitabeler taş olabileceği gibi mermer, çini, ahşap ve maden de olabilir. Kitabe ile ilgilenen ilme ise Epigrafi denilir. Kitabeler yazıt da denilmektedir.

İstanbul’da çekilmiş ancak nerede olduğunu tam olarak bilemediğimiz kitabe bir üyemiz tarafından okunmak üzere bize gönderilmiştir. Biz de bu yazımızda kitabeyi okuyalım dedik.

Ülkemiz kitabeler açısından oldukça zengindir. Kitabeler, mezar taşları, edebi eserler ve Osmanlıca arşivler bizim tarihimiz, kültürümüz ve medeniyetimizin analarıdır.

Kitabeler genellikle talik ve divani hat ile yazılmaktadır. Kitabeleri okumak ilk başta zor olsa da biraz ili ve bilgi ile kolaylıkla okunabilir. Sitemizde gerekli bilgiler ve dersler bulunmaktadır.

Medeniyet ve kültürümüzün yaşayan vesikaları olan bu eserleri hem yatmalı hem de bu eserlere turist olarak değil ecdad yadigarı olduğunu bilmeli ve Osmanlıca öğrenerek okumak noktasında çalışmalıyız. 

İlginizi Çekebilir:   Mimar Hayrettin Paşa Cami Kitabesi

İstanbul’da Bir Kitabe

İstanbul'da bir kitabe

Kitabede şöyle yazmaktadır.

Eyleyüp hayrat ekser oldu aslından ferid
Muhassenatı bi- adeda nev’-i hayr-ı müntehab
Cevriye mihr-i müeccel yerine irsal ider
Hur-i ayn olmak içündür Hasan paşa ziver
 
Kelime tahlili:
Ferid: Tek
Muhassenat: Hayırlı ve yararlı işler
Nev-i Hayr: Hayır çeşitleri
Müntehab: Seçilmiş
Cevriye: Eza, cefa, eziyet
Mihr-i müeccel: Ertelenmiş ödeme
İrsal: Göndermek
Hur-i ayn: Göz aydınlığı
 Ziver: Süs

Osmanlıca Nedir?

Osmanlıca Türkçenin Kuran alfabesi ile yazılmış şeklidir. Yani esasen yazı dilidir. Milli kültürümüze ait eserlerin hemen hemen tamamı Osmanlıcadır. Dil bir milletin hafızası ise Osmanlıca bu hafızanın en önemli bir unsurudur.

Osmanlıca hadd-i zatında Türkçedir. Arapça ve Farsçayı içinde bulundurmasını yadırgayanlar olsa bile bu hal onun için bir zenginliktir.

Bunu garipsememek gerek; çünkü, Kur’an Arapçadır ve bir çok dini eserler de Farsçadır. İslamiyet merkezinde bulunan Osmanlıda bu üç dilin birleşmesi anormal bir şey değildir. İşin doğal hali budur zaten.

Değerli yorumlarız ile siteye destek verirseniz sevinirim. Allah’a emanet olunuz. Selametle kalınız.

İlginizi Çekebilir:   Alemdar Mustafa Paşa Çeşmesi

Hamidiye Çeşmesi-Gülhane isimli yazımızı okudunuz mu?

 
Mehmet Şemsettin Efendi Tekkesi Kitabesi isimli yazımızı okudunuz mu?
Bu makaleyi paylaş
2 İnceleme
  • Recep Yaşar says:

    Fotoğraftaki çeşme, İstanbul Fatih semtindeki İskender Paşa Camii önündeki yeni ihya edilmiş çeşmedir efendim.
    Hürmetlerimle,

    Yanıtla

İnceleme bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir