Peygamberimizin Fiziksel Özellikleri

Peygamberimizin fiziksel özellikleri yani şemaili nasıldır? Bu makalemizde Peygamber Efendimizin (sav) fiziksel özelliklerinden bahsedeceğiz.

Rivayetlere baktığımızda Peygamberimizin fiziksel özellikleri hususunda oldukça çok rivayet vardır. Bu rivayetlerde ifade edileler özetle aşağıda yazdık.

Peygamberimizin Şemaili

Peygamberimizin fiziksel özellikleri yani şemaili olarak Hz. Peygamber uzuna yakın ve orta boylu idi. Yaratılışı fevkalade olup dengeli, mütenasip yani birbiri ile uyumlu bir vücudu vardı.

Göğsü geniş olup iki omuzlarının arası açık idi. Yakışıklı ve alımlı idi. Burnu da güzel idi. Nübüvvet mührü ise iki kürek kemiği arasında bulunuyor idi. Ten rengi ise beyaz, nurlu ve parlak ve ipek gibi yumuşak idi.

O mübarek zatın vücudu her daim temiz olurdu ve rayihası (yani kokusu) insanlara ferahlık verirdi. İster koku sürünsün ister sürünmesin onun teni ve terinin kokusu en güzel kokulardan daha latifti.

Bir kimse onunla musafaha etse uzun süre Onun (sav) latif kokusu üzerine siner ve hazzını alırdı. Derler ki gül çiçeği kokusunu Ondan almıştır. Mübarek elleri ile bir çocuğun başını okşamış ise o çocuk onun kokusu ile diğer çocuklardan ayırt edilirdi. Onun mübarek terlediği zaman gül yaprakları üzerindeki şebnemler gibi kokardı.

Onun sakalı gür olup uzattığı zaman bir tutamdan fazla uzatmaz idi. Kaşları ise hilal gibi olup iki kaşı arası açık idi. Onun iki kaşı arasında öyle bir damarı vardı ki, Allah adına öfkelendiği zaman o damar kabarır belli olurdu.

Dişleri inci gibi idi. Her vakit misvak kullanır ve misvağın kullanılmasını önerirdi. Kirpikleri ise uzun ve siyah, gözleri büyük olup siyahı tam siyah, beyazı tam beyazdı. Gözlerinde sürme vardı. Siması ise geceleyin ayın on dördü gibi parlardı. Allah Resul’ünün mübarek yüzü için sahabeler yüzlerin en güzel ve temizi demişlerdir.

Peygamberimiz (sav) bir şeyi istemediği zaman simasından fark edilir, bir şeyi beğenince de memnuniyeti simasından anlaşılırdı.

Hazreti Ali Peygamberimizi Şöyle Anlatılıyor

Hz. Muhammed ne çok uzun, ne de kısaydı. Bulunduğu toplulukta orta boyluydu. Onun saçları ne kıvırcık ne de dümdüzdü. Hafif bir şekilde dalgalıydı.

Yüzünün rengi hafif kırmızıya çalar şekilde beyaz idi. Gözleri siyahtı. Kirpikleri ise sık ve uzundu. Omuzları iri yapılıydı. O bütün insanların en cömert kişisi, doğru sözlüsü, yumuşak huylusu ve arkadaş canlısıydı.

Onunla birdenbire karşılaşanlar onun şiddetli heybeti karşısında heyecanlanırlardı. Onu bilenler ve tanıyanlar O’nu her şeyden çok severdi. Şayet biri O’nun üstünlüklerini ve güzelliklerini anlatmaya çalışsa derdi ki; “Ben ne öncen ne ondan sonra, onun gibi birisini asla görmedim.” derdi.  Allah resulünü anlatma konusundaki yetersizliğini itiraf ederdi.

Mübarek sahabeler onun iki kürek kemiği arasında olan ve peygamberliğinin işareti olan mührü hem görmek hem öpmek için birbirleriyle yarışırlardı. Vefat ettiğinde bu mühür kaybolmuştur.

Özetle

Zamanımızda insanlar hele de gençler olanlar bazı kimseleri kendilerine örnek almaktalar, onlar gibi konuşmakta, onların tarzlarına, giyimlerine özenmekteler. Hatta onlar gibi olmak istemekteler. Ama bu özendikleri kimselerin genelinde yanlış hareketler ve ahlak eksikliği olduğu ortadadır.  

Asıl özenilecek olan doğruluğu ve ahlakı ile emin olan Hz. Muhammed’dir. Zira dünyada ve ahirette bize saadeti getirecek, özendiğimize değecek, haliyle ahlakıyla mükemmel olan zat Hz. Muhammed (sav) peygamberimiz. Onun eşsiz hali ve güzelliğine sadece ona inananlar değil müşrikler ve sonradan gelen hadsiz müşrik benzerleri de şahittirler.

Evet Peygamberimizin fiziksel özellikleri ve de ahlaki güzelliklerinin ne eşi ne benzeri yoktur. Biz ona inananlara düşen vazife ona özenmektir, ona benzemektir, onun yolundan gitmektir. Vesselam