Osmanlı arşiv belgeleri denildiği zaman yada belge türleri incelendiği zaman buyruldu ifadesini mutlaka duyarsanız. Biz de bu yazımızda bu konuyu araştırdık.
Osmanlıca belge türleri genellikle yazının çıktığı birime göre değişlik göstermektedir. Bu belgelerden biri olan buyuruldu sözlük anlamı olarak emretmek, hükm eylemek gibi manaları ifade eden “buyurmak” mastarından yapılmış bir isimdir.
Buyruldu Nedir?
Bu kelimenin Osmanlı diplomasisinde ıstılahi manası ise şöyledir. Sadrazam, vezir, defterdar, kazasker, kapdan paşa, beylerbeyi gibi üst düzey devlet görevlilerinin kendilerden aşağı mevkilerde olan görevlilere gönderdikleri emirler olarak ifade edilir.
Buyruldular merkez ve taşrada yazılanlar olarak ikiye ayrılmaları mümkün olup özel bir yazılış şekilleri bulunur. Fatih’in çıkardığı Kanunnameye göre padişahın tuğrası bulunan buyruldular üç şahsın buyrulduları ile yazılırdı. Dünyevi işlere ait işlerde sadrazam, maliye işlerine ait olanlara defterdar, şer‘î davalarda ise kazaskerler yetkiliydi.
Divan-ı Hümayun’a çeşitli taleplere ilişkin verilen arz, arzuhal ya da takrir gibi istekler kabul edilirdi. Bu durumda buyruldu kelimesi bazan tek olarak yazılırken bazan ise yapılacak işlemi bir cümlenin sonuna ilâve edilerek yazılırdı. Bazen de buyruldu kelimesi kullanılmayan buyruldulara da görülmektedir.
Divan-ı Hümayun’da buyruldu denilmesinden sonra belli kaideler olurdu. Bu çerçevede nişancı, reîsülküttâb ya da divan kâtiplerinden birisi hüküm hazırlayarak ilgili yere gönderilirdi. Önemli olan bazılarında ise buyruldulara bir ek yapılması bazı şartlara bağlıydı.
Diğer Osmanlı arşiv belgeleri gibi buyruldularda da kullanılacak elkab ayrı ayrı belliydi. Kazaskerlere hitaben “izzetlü, faziletlü”, kaptanpaşaya hitaben “izzetlü, rif‘atlü”, İstanbul kadısına hitaben “faziletlü”, defterdarlar, nişancı, reisülküttâb, yeniçeri ağası, kethüdaya ise yalnızca “izzetlü” diye yazılırdı.
Tanzimat’tan sonra serasker ve kaptanpaşalara “devletlü, atûfetlü efendim hazretleri”, Mısır valisi, maliye, evkaf, ticaret, darphâne nâzırları ve Ordu-yı Hümâyun müşirine “devletlü efendim hazretleri”, müşirler, valiler, hariciye ve tersane nâzırlarına “atûfetlü efendim hazretleri” şeklinde yazılmıştır.
Kullanıldığı belgeye ismini veren buyruldu belgeleri ilk başlarda oldukça okunaklı bir şekilde yazılırdı. Zaman geçtikçe okunması zor bir hal almıştır. Onun için “emrimdir” diye okuyanlar da vardır. Gerek merkezde yazılanlarda gerekse taşrada yazılanlarda yani buyruldularda çoğunlukla divani hat yazısı kullanılmıştır.
Buyruldu Örneği
sahh/ sabıklarına tatbik ile hüküm buruldu/ 12 za (zilkade) sene 214
Devletlü inayetlü merhametlü, sultanım hazretleri sağ olsun
Arzı hali daileridir ki bu kulları asili buhara’dan olup müddeti vafireden beri seyahatte güzar olup bu avanda 6 nefer kemise beldenize teveccüh etmek murat eyledik de yedimize bir baş port (Pasaport) kerem ihsan eyleyip ve hayır duanıza mazhar olunmak babında emrü ferman devletlü inayetlü merhametlü sultanım hazretlerindir.
Bende Hoca Abdullah / Bende hoca Tahir / Bende hacı Artuk / Bende hacı Kasım / bende hacı baba / Bende hacı nazar Muhammed.