Hz Hud Peygamberin Kısaca hayatı ve Kıssası

admin 164 Görüntüleme
5 Dk. Okuma süresi

Hz Hud peygamber Yemen’de yaşayan Ad kavmine gönderilen bir peygamberdir. Ad kavmi hem güçlü hem zengin bir kavimdi. Bununla birlikte Allah’a şirk koşmakta ve azgın bir hayat yaşamaktaydılar.

Yemen’de bulunan Ad kavmi Kuran’da İrem şehri olarak adalandırılmaktatır. Fecr suresi 6-8. ayetlerde şu mealen şu şekilde geçmektedir. Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd Kavmi’ne; O (yani sütunlar üzerine kurulmuş binalarla dolu) direkli İrem şehrine İrem şsri irem bağları ile de ün salmıştır.

Hz Hud kimdir Kısaca?

Hz. Nuh peygamberin soyundan gelen Hz. Hud peygamberin ismi hevd kökünden gelmekte olup “tövbe edenler” manasındadır. Aynı zamanda yumuşak olma, sakin olma, sulh ve sükunete vesile olmak mâ­nasına gelmektedir. Hz. Hud’un (a.s) diğer bir ismi Abir olup lakabı ise Nebiyyullah’tır.

Hz. Hud (a.s.) Ahkaf diyarında doğup büyümüştür O geçimini ticaretle sağlardı. Ad kavmi içerisinde soyu şerefli bir kişi olup orta boylu, esmer, gür saçı olan ve güzel yüzlü birisiydi. Hz. Adem peygambere çok benzerdi. O zahid ve müttaki yani ibadete düşkün biriydi. Cömert ve şefkatliydi. Yoksullara çokça sadaka veririrdi.

İlk Arapça konuşanın HZ. Hud olduğu nakledilmektedir. Hz. Hud’un mesleği tüccarlıktır. Bu noktada ona tüccarların piri denilmektedir. Hz Hud’un mucizeleri Allah’ın izniyle rüzgarları istediği tarafa yönlendirebiliyordu. Yünü ibrişim yani parlak hala getiriyor ve duası etmesiyle şiddetli yağmurlarda insanların korunabilmesi için barınakların oluşturabiliyordu. Kuran’da adı on defa geçmektedir. Kur’an’da bulunan 11. surenin ismi Hud Suresi’dir. Bununla birlikte Kur’an’ın 46. suresi Ahkaf Suresi de Ad kavmi’nin yaşadığı yerin ismidir.

İlginizi Çekebilir:   Hazreti İbrahim'in Allah'ı Bulması

Hz Hud’un Kıssası

Yemen’de Aden ve Ummân arasında bulunan Ahkaf diyarı Ad kavmi için oldukça zengin bir coğrafya idi. Başkalarına verilmeyen imrenelecek imkanlarla yaşayıp gidiyorlardı. Hem boy ve endam olarak oldukça iyiydiler.

Onlar bu zenginlik ve avantajlarını Allah’a şükür vesilesi görmek yerine kibre kapıldılar. Kuvvetçe bizden daha güçlü kim varmış diyerek büyüklük taslamaya memleketlerinde azgınlık ve fesat çıkarmaya halka zulmetmeye başladılar. Ahireti ve ölümden sonra dirilmeyi inkar ettiler.

Onlar her yere yüksek binalar diktiler, temelli kalmayı düşündüklerinden sütunlu sağlam yapılar yaptılar, mallara, sürülere, eşsiz bağ ve bahçelere sahip oldular. Servetlerine ve güçlerine güvendiler. Büyüklük tasladılar. Gurur ve kibire kapıldıkları gibi putlar yapıp onlara tapmaya başladılar.

Yüce Allah onlara Hz Hud’u (a.s.) peygamber olarak görevlendirdi. Kavmini azgınlıktan ve fenalıktan men etmeye ve onları bir olan Allah’a kullan çağırmasını emretti. Ad kavmi Hz Hud peygamberin bu çağrısına uymak şöyle dursun onunla alay etmeye onu aşağılamaya başladılar.

Hz hud kavmine şöyle sesleniyordu. “Ey kavmim ben alemlerin rabbi tarafından size gönderilmiş bir Peygamberim. Rabbimin bana vahiy ettiklerini size tebliğ ediyorum. Ben sizin için emin ve hayırlıyım biriyim.” Hz. Hud onlardan hiçbir ücret talep etmeden bıkmadan usanmadan onları Allah’a kulluğa ve tövbeye davet ediyordu. Onlar ise tanrılarını putlarını bırakmayacaklarını söyleyerek Hz. Hud’u beyinsizlik ve yalancılıkla itham ediyorlardı.

Buna karşın Hz Hud onlara Allah’ın elçisi peygamberi olduğunu, Allah’ın emirlerini bildirdiğini, putlara tapmayı bırakmaları gerektiğini, yoksa Allah’ın gazabına uğrayrak iğrenç bir duruma düşeceklerini söyledi. Lakin kavmi onu dinlemediği gibi “Haydi tehdit ettiğin azabı getir” diyerek ona meydan okumuşlardı.

İlginizi Çekebilir:   Salih Peygamber Kısaca Hayatı

Kavmine “Ey kavmim ben tebliğine karşılık sizden hiçbir ücret talep etmiyorum. Benim mükafatım beni yaratan Rabbime aittir.” dedi. Hz Hud bu duruma çok üzüldü ve kavmine artık o azabı bekleyiniz. Şüphesiz ki ben de sizinle birlikte onu bekleyenlerdenim.

Ad Kavmi Nasıl Helak Oldu?

Bu konuşmaların üzerine Yüce Allah Ad Kavmi’nin bereketli topraklarında ki yağmuru kesti. Öyle ki bu zengin topraklara bir damla dahi bile yağmur yağmadı. Bu uyarıya rağmen iman etmek yerine Mekke’ye ve bazı başka bölgelere yağmur duası için heyetler gönderdiler. Ancak bu çabaları da hiçbir işe yaramadı. Kuraklık günden güne arttı. O görkemli ve zengini Ad Kavmi artık zavallı insanlara dönüştü. Bütün bunlara rağmen kavminden pek azı hariç hiç kimse iman etmeye yanaşmadı.

Bu üç yılın sonunda bir gün bütün Ad kavminin üzerine karanlık bir bulut kapladı. Hz hud kavmine bu bulut muhakkak ki size doğru yaklaşan azabın bir habercisidir. Onlara hala Allah’a iman etmeyecek misiniz Hala akıllanmayacak diye sordu. Kavmi hayır diye cevapladı. Bu bulut ülkemize yağmurları ve bereketi yeniden getirecek bir buluttur dediler.

Kısa bir süre sonra dehşetli bir kasırga başladı. Hz. hud ve ona iman eden az sayıdaki mümin dışında bütün ad kavmi helâk olup gitti. Bu kasırganın ardından Hz Hud kendisine iman edenlerle birlikte Mekke’ye gitti. Ömrünün sonuna kadar da burada tebliğ ve ibadetle meşgul oldu ve orada vefat etti. Ona ve gönderilen bütün peygamberlere selam olsun.

Bu makaleyi paylaş
2 İnceleme
  • vorbelutr ioperbir says:

    Howdy! Would you mind if I share your blog with my myspace group? There’s a lot of people that I think would really enjoy your content. Please let me know. Thanks

    Yanıtla
    • admin says:

      paylaşabilirsiniz

      Yanıtla

İnceleme bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir