Hazreti Ebubekir Kısaca Kimdir?

admin 244 Görüntüleme
6 Dk. Okuma süresi

Hazreti Ebubekir Dört halifenin birincisi, cennetle müjdelenen on sahabeden biri, Peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.v) hak din olan İslam’ı tebliğe başlamasından sonra ilk Müslüman olan ve sıddık lakabıyla meşhur olmuş en büyük sahabedir. Tam adı Ebu Bekir Abdullah bin Ebi Kuhafe’dir

Kutsal kitabımız Kuran’da  Tevbe suresinde hicret esnasında Resulullah’ın (sav) yanında Hazreti Ebubekir bulunmasından dolayı mağarada bulunan iki kişiden biri ondan bahsedilmektedir. Hz. Ebubekir İslam dinine girmeden evvel de dürüst, saygın olan, karakterli, putlara tapmayan Hanif bir tüccardı. Ölünceye kadar Peygamberimiz Hz Muhammed’in (sav)yanından hiç bir zaman ayrılmamıştır.

Tüm servetini ve kazancını İslam için harcamış ama kendisi sıradan bir vatandaş gibi yaşamış, bununla beraber Arap Yarımadası’nda saygılı, bilgili, hoşgörülü, iffetli davranışları ile şöhret olmuştur. Cahiliye zamanında Mekke’nin ileri gelenlerinden olup içki içmek çok yaygın bir adet olmasına rağmen, o hiç bir vakit içki içmemiştir.

Hazreti Ebubekir vesilesiyle ve ihlaslı çalışmalarıyla sahabelerin ileri gelenlerinden olan Osman bin Affan, Zübeyir bin Avvam, Abdurrahman Bin Avf, Saad Bin Ebi Vakkas, Talha Bin Ubeydullah gibi sahabeler Müslüman olmuşlardır.

İslam dininin büyümesinde güçlenmesinde çok büyük katkıları vardır. Zira o İslam’ı yaşamış ve Hz Muhammed Mustafa’ya (sav) her zaman en büyük yardımcı olmuştur. Araplar onun için Resulullah’ın veziri ismişni vermişlerdir.

Hazreti Ebubekir’in Müslüman Olması

Hz Peygamber (sav) Hira Dağından İlk vahyi alarak inmesinden sonra Hazreti Ebubekir (r.a.) karşı karşıya gelmiş ve ona ben Allah’ın elçisi olan peygamberiyim demiştir. Alak suresinin ilk ayeti olan “Yaratan Rabbinin adıyla Oku” ayetini okumuştur. Hz Ebubekir ise ona “Allah’ın birliğine ve senin Allah’ın Resulü olduğuna iman ettim” karşılığını vermiştir.

Zira o Hz. Muhammed’in (sav) hayatında hiç yalan söylemediğini, insanları hiçbir zaman kırmadığını ve her daim hakkı ve hakikati gözettiğine şahit olmuştur. Böyle bir zatta asla yalan olamayacağını bilen Hazreti Ebubekir tereddütsüz bir şekilde imana gelmiştir.

İlginizi Çekebilir:   Zübeyr Bin Avvam Hayatı Kısaca

Hz. Peygamber onun için “Tüm insanların imanı bir kefeye Hz Ebubekir’in imanını bir kefeye konulsa onun imanı ağır basar.” buyurmuştur

Hz. Ebubekir hayır işlerinde daima en başta olmuş bütün ömrünü İslam’a adamış  en büyük sahabeydi. Mekke döneminde iken güçlü kabilelere mensup kişilerin Müslüman olması için bütün gücü ile çalışmıştır. Bunun beraber güçsüz olanlara, kölelere, fakirlere yardım etmiş gözetmiş fakir fukaranın her daim yanında olmuştur.

Tereddütsüz Teslimiyet

Hz Muhammed Mustafa (sav) bir gece vakti Mekke’den Kudüs’e oradan Sidretül-Münteha ya gittiği İsra ve Miraç hadisesini işiten müşrikler Hz. Ebubekir’e gelip alay ederek böyle şey olur mu? dediler. Hz Ebubekir ise onlara “vallahi peygamber ne dediyse doğrudur” diye cevap vermiştir.

Bu hadiseden sonra Hz Ebubekir’e kesinlikle yalan söylemeyen, özü sözü doğru olan, ihlaslı anlamlarına gelen “Sıddık” lakabı verilmiştir.

Rasulullah İle Hicreti

Peygamber efendimiz (sav) ile beraber Mekke’den Medine’ye yola çıkan Hz Ebubekir bir mağaraya girdiler. Müşrikler ise kalabalık bir şekilde her yerde onları arıyorlardı.

Müşrikler Ebu Cehil ile beraber Hz. Ebubekir’in kızının evine giderek onları aradılar. Kızı Esma onların nerede olduğunu bilmediğini söyleyince ona eziyet ederek hakaret ettiler.

Peygamber Efendimiz (sav) ile Hz Ebubekir’in izlerini takip eden müşrikler Sevr Mağarası’na kadar geldiler. Mağaranın hemen önünde bir güvercin bozulmamış yuvasında oturuyordu. Bir örümce ise mağaranın ağzına ağ örmüştü. Mağaranın içine ağ bozulmadan kimsenin girmesi imkansızdı.

Sıddık Hazreti Ebubekir (r.a) diyor ki; Resulullah ile beraber mağaradayken başımı kaldırdım o esnada casusların ayaklarını gördüm. “Ya Resulullah bunlar aşağıya eğilerek baksa muhakkak bizi görür” dedim.

Rasulullah (sav) ise bana sus diyerek iki yoldaş ki Allah onların üçüncüsü olandır endişe etme, üzülme Allah bizimle beraberdir” dedi. Ve Allah’ın yardımı ile Müşrikler onları göremedi ve oradan ayrıldılar.

Daha sonra Medine’ye ulaştılar. Hz Ebubekir Medine’de humma hastalığına yakalandı. Hastalık ilerlemesiyle yatağa düştü. Peygamber Efendimiz (sav) “Allah’ım Mekke’yi bize sevgili kıldığın gibi Medine’yi de sevgili kıl, humma hastalığını bizden uzaklaştır.” şeklinde dua etti ve hasta olan Hz Ebubekir ve diğer sahabeler iyileştiler.

İlginizi Çekebilir:   Zeyd Bin Harise Kimdir Kısaca Hayatı

Sonrasında Hz. Ebubekir’in kızı Hz Ayşe ve Hz Muhammed’in (sav)düğünleri yapıldı. Mescidi Nebi inşa edildi. Masraflarının bir kısmını Hz Ebubekir karşıladı. Medine’de kardeşlik tesis edilldi ve  Hazreti Ebubekir’in kardeşi Harise Bin Zeyd oldu.

Hazreti Ebubekir Halifeliği

Peygamber Efendimiz kendisi imamlık yapamadığı vakitler Hz Ebubekir’e imamlık vazifesini vermişti. Hz Ömer de ona Ey Ebubekir Müslümanlara sen Rasulullah’ın (sav) emriyle namaz kıldırdın. Sen onun halifesisin biz sana biat ediyoruz demiştir.

Hz. Peygamber Efendimiz (sav) vefat ettikten sonra seçimle İlk halife Hz Ebubekir seçilmiştir. Hazreti Ebubekir de “Ben sizin en hayırlınız olmamakla beraber başınıza geçtim. Şayet görevimi hakkı ile yaparsam bana yardım ediniz. Şayet yanılırsam bana doğru yolu gösteriniz. Ben Allah ve Resulüne itaat ettiğim müddetçe siz de bana itaat ediniz. Ben isyan edersem bana itaatiniz gerekmez.”

O devlet işlerinde hiçbir zaman Kur’an ve Sünnet yolundan ayrılmamıştır. Ve demiştir ki ” Resulullah ne yaptıysa ben de onu yapmaktan geri durmam”.

Bu mübarek zatın kişiliğini anlamak için şu duasına bakmak yeterlidir. Hz. Peygamberin Hz. Ebubekir’e olan övgülerini duyan bir sahabe Hz. Ebubekir’in ne yapacağını merak edip takip etti. Namazdan sonra duasında şöyle dediğini duydu. “Ey Allah’ım! Sen benim vücudumu cehennemde o kadar büyüt o kadar büyüt ki ümmeti muhammede orada yer kalmasın.”

Evet bu mübarek zatın imanı o kadar büyük idi. Herkesin ittifakı ile gerçekten en büyük sahabe idi. O Rasulullah’ın halifesi idi. Allah Hazreti Ebubekir ve mübarek sahabelerden razı olsun ki onların gayretleriyle fedakar çalışmalarıyla İslam dini bu zamana kadar bozulmadan gelmiştir.

Bu makaleyi paylaş
İnceleme bırak

İnceleme bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir