Fatih Sultan Mehmet 3 Mart 1432 tarihinde Edirne ilinde hayata gözlerini açtı. Babası Sultan İkinci Murad, annesi ise Hüma Kadın’dır.
Fatih Sultan Mehmet doğduğunda, adını İkinci Murad verdi. Peygamber efendimize hürmeten verilen bu ad, ilerleyen yıllarda Fatih lakabını alacaktı. Fatih Sultan Mehmet’in 7 dil bildiği söylenmektedir. Alim ve şairlerle sık sık berabere gelir ve konuşur muhabbet etmekten çok hoşlanırdı.
Fatih Sultan Mehmet kimdir? diye soran pek çok ziyaretçimize detaylı bilgi verebilmek üzere bu yazıyı hazırladık, gelin hep birlikte Fatih Sultan Mehmet’in hayatını inceleyelim.
Fatih Sultan Mehmet kimdir?
Fatih Sultan Mehmet okumayı çok seven biriydi. Felsefi, Tarihi ve Dini eserleri okumaktan çok hoşlanırdı. Kendisi aynı zamanda Mühendislik ve Şairlik mesleklerini icra etmekteydi.
Fatih Sultan Mehmet 1481 yılına kadar tahtta kalmış ve 25’ten fazla sefer gerçekleştirmiştir. Çağ açıp çağ kapatan Mehmet, 1453’te İstanbul’u fethetti ve tabi ki o zamanki ismi ile Konstantinapolis veya Konstantiniyye.
Fatih Sultan Mehmet Osmanlı topraklarını devraldığında devletin genişliği 88 bin hektardı, yani bugünkü Türkiye’den biraz daha büyüktü, vefat ettiğinde toprakları 216 bin hektara kadar yükseltmişti.
Fatih Sultan Mehmet şehzadelik döneminde Akşemseddin Hazretlerinden eğitim görmüştü. Zamanla eğitimini tamamlayıp tahta geçti. Sultan İkinci Murad 1444’te çok sevdiği oğlu Alaatin’in ölümüne dayanamayıp henüz 12 yaşındaki oğlu Mehmed’e tahtı devretmişti.
Ancak paşalar ve vezirler buna karşı çıkmış ve İkinci Murad’ın tahta dönmesi için çok kez ricacı olmuş ancak Murad tahta geçmemişti. Sonrasında henüz çocuk olan Mehmet ile vezirler akıllıca bir yöntem bulmuş ve şu metinleri babasına iletmişlerdir.
‘’ Ey babam, Sultan siz iseniz, lütfen ordunuzun başına geçiniz, yok eğer Sultan ben isem, emrediyorum gelin ve tahtı devralın’’ bu mesaj karşısında çaresiz kalan Sultan Murad, tahtı devralmak zorunda kalmıştır. Fatih Sultan Mehmed kimdir diye soruyorsanız, yazımızı okumaya devam edin.
Fatih Sultan Mehmet’in Tahta Çıkışı
Fatih Sultan Mehmet 1451’de ikinci kez tahta geçmek zorunda kalmıştı, çünkü babası vefat etmişti. Halkın gözünde pek itibarı olmayan Sultan, İstanbul’u fethetmek için bütün hazırlıkları Şehzadelik döneminde hazırlamıştı bile.
1451’de sefer için, İstanbul Baltalimanı-Bebek bölgesinde bir hisar yaptırdı. Yapılan bu hisar, İstanbul’a giden yiyecek ve para yardımlarını önlemek içindi. Fatih savaşmak istemiyordu ve şehri savaşmadan teslim almak istiyordu. Birkaç kez hükümdara ferman göndermiş ve şehrin teslimi durumunda hiçbir şey yapmayacağını ve huzur içerisinde kendi ülkesinde yaşayabileceklerini söylemişti.
Bu kabul görmeyince, 1453 yılında Fatih, Ayvansaray – Topkapı bölgesinde şehir surlarına dayandı. Haftalarca bombalanmasına rağmen şehir fethedilemeyince, kuşatma altındaki Bizanslıların çok büyük bir sevinç kapladı bu sevinç, gece boyunca sürdü, kurtulduklarını, artık güvencede olduklarını sandılar.
Fatih Sultan Mehmet önündeki en büyük engeli haliç körfezi idi bu öyle bir engeldi ki şehrin öteki yakasının güvenliğini sağlıyordu haliç körfezinde büyük bir zincir vardı ve bu zinciri geçmesi gerekiyordu. Denizden saldırılar başladı, ancak bu da sonuç vermiyordu, ne yapılırsa yapılsın sonuç alınamıyordu.
Bizanslılar kuşatmanın artık kalktığına, düşmanın cesaretinin kırıldığına, hatta mutlaka yenilgiye uğratıldığına inanıyorlardı. Fatih Sultan Mehmet zeki adamdı ne yapıp edip bu zinciri geçmesi gerekiyordu dış denizde eli kolu bağlı bekleyen bu donanmayı sava katması gerekiyordu.
Dahiyane Bir Fikir
İnsanlar sabırsızlanmaya başlamıştı bu sırada Fatih Sultan Mehmet’in aklına daha önce savaş tarihinde görülmemiş bir fikir geldi öyle bir olaydı ki bu kimsenin aklına gelmeyen dahiyane bir fikirdi.
Bu fikri duyan gören insanlar şaşkına dönmüştü evet gemileri kardan yürütmekti bu fikir. Büyük bir gizlilik içerisinde büyük büyük odunları gemileri karadan haliçe kaydırmak için kızaklar yaptırıyordu ve binlerce işçi gemilerin geçeceği yolu düzenlemek için canla başla çalışıyorlardı.
Bu kadar büyük bir çalışmayı gizlemek içinde bir o kadar büyük bir gürültü gerekiyordu. O zaman Fatih gece gündüz top atışları yapılması emrini verdi. Böylelikle düşmanın ilgisi ve gücü topların ateşlendiği galata tarafına kayarken o gemileri karadan yürütmeye başlamıştı bile.
Fatih Sultan Mehmet bu kadar gizlilikte yapmasına daha sonralarında bir sözü ile açıklıyor eğer sakalımın bir teli bile aklımdan geçenleri öğrenmiş olsaydı onu yolar atardım diyordu.
İşte bu savaş dehası tarihe adını altın harflerle böyle yazıyordu. Tabi ertesi gün Bizanslılar şok düş gördüklerini sanıyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in tüm gemileri sanki sihirli bir el tarafından kaldırılıp haliçe yerleştirilmişti. Kimse gördüğüne inanamıyordu.
Burada Fatih Sultan Mehmet’in savaş dahiliğinden bahsettik lakin gene fethin en büyük rolünü oynayan şahi toplarının yapımından da bahsetmek gerekiyor. O sadece fethi gerçekleştiren kişi değildi ya da sadece 7 yaşında kuranı öğrenen 9 yaşında hafız olan bir ulema değildi o aynı zamanda zamanının büyük bir mühendisi idi.
Bizanslıları ve Avrupayı bu fetih hareketi boyunca rahat hissetmelerine neden olan dev surları vardı bu surlar öyle güçlüydü öylesine büyüktü ki 28 kez kuşatılmış ama hiçbir biçimde yıkılmamış dev surlar vardı. Osmanlı devletinin topları tam olarak bu surları paramparça etmeye yetmiyor eksik kalıyordu. işte burada bu mübarek zatın mühendisliği devreye girdi.
Dahi Bir Zat Fatih
Fatih Sultan Mehmet’in öncülüğünde Türk mühendisler Macar urban ve Cenevizli donar ustanın bilgi ve birikimleriyle devrin en büyük savaş topu olan şahi topları 3 ay gibi kısa bir sürede yapıldı.
Top mermilerinin yüzeyi kaymak gibi düz olduğundan, barut kuvvetiyle ilerleyen top, havayı etrafına kümeliyor ve hızını azaltıyordu. Negatif yönde etki eden bu hava basıncını pozitife dönüştürmek için oldukça akıllı bir yöntem geliştirdi.
Toplar yüzeyine açılan spiral ince kanallar sayesinde, havanın bu kanalların arasından geçerek, artı kuvvet vermesiyle, döne döne daha hızlı gidebilecekti. Ve çarpma kuvveti daha etkili olacaktı.
Bu toplar Edirne’de yapılmış ve rivayete göre 30 araba 140 öküz ile çekilmiştir bu topların namlusu 91,5 cm’dir 680 kilogram ağırlığında olan güllesinin menzili ise 1200 metredir. Fethi gerçekleştiren bu iki olay gemileri karadan yürütmek ve şahi topları fikri Fatih Sultan Mehmet’in fethi gerçekleştirmesinde büyük rol oynamıştır.
Burada şahi topları fetih gerçekleştirildikten sonra Çanakkale boğazını korumak için 42 tanesi Çanakkale boğazına gönderilmiştir. Fatih Sultan Mehmet ne kadar büyük bir dahi olduğunu ne kadar büyük bir mühendislik bilgisine sahip olduğunu fetihten 354 sene sonra bir kez daha görülmüş 354 sene boyunca kullanılmayan bu toplar 1807 senesinde İngiliz donanmasını kusursuz bir biçimde vurmuştur.
İşte bu şahi topları surları yıkmış ve Fatih Sultan Mehmet fethi gerçekleştirmiş ti artık o Fatih Sultan Mehmet olmuştu. Fatih, şehri teslim aldıktan sonra şehir içerisindeki hiçbir dokuya zarar vermemiş ve Ortodoks Hristiyanların istedikleri gibi ibadet etmelerini sağlamış özgür bırakmıştı hatta savaş yüzünden kaçan şehrin aydınlarını şehre geri davet etmiş gelenlere evlerini vermiştir.
Fatih ordusunu toplamış Gebze yakınlarındaki hünkar çayırında konaklıyordu nıkrıs yani gut hastalığı vardı. Fatih Sultan Mehmet’e verilen yanlış ilaçlar yüzünden yeni hastalıklar baş göstermişti. 3 mayıs 1481′ de Fatih Sultan Mehmet hünkar çayırında vefat etti pek çok tarihçi bu vefatın bir zehirlenme olduğunu söylese de gene pek çok tarihçide eceli ile vefat ettiğini söylemiştir.
Allah gani gani rahmet eylesin bu mübarek zata ve nesline… Ertuğrul Bey kimdir okumak için ismin üzerini tıklayınız. Allah’a emanet olunuz. Vesselam.