Ertuğrul Bey Osmanlı Devletinin de kurucusu olan Osman Gazi’nin babası olup, Oğuzların Bozok kolundan kayı boyu beyi olan Süleyman Şah’ın oğludur. Annesi Hayme Hatundur. 1198 tarihinde doğduğu bilinen Ertuğrul Bey 1281 tarihinde Söğüt’te vefat etmiştir.
Ertuğrul Bey babası Süleyman Şah Cengiz Han’ın İslam memleketlerini yağma ve talan etmeye başlamasıyla Selçuklu topraklarına yerleşmek için aşireti ile birlikte Buhara ve Semerkant (Özbekistan) üzerinden Horosan bölgesinde Merv şehrine yerleştiler.
1221 tarihinde Azerbaycan üzerinden Doğu Anadolu’ya Van Gölü’nün batısında yer alan Ahlat’a ulaştılar. Moğol istilasının Doğu Anadolu’ya kadar uzanmasıyla bu sefer aşiretini alarak daha uygun bir yer arayışına giren Süleyman Şah Rakka civarında Ca’ber Kalesi yakınında bulunan Fırat Nehri’nden geçerken maalesef boğuldu.
Ertuğrul Bey
Süleyman Şahın vefatı ile birlikte Ertuğrul Gazi obanın beyi seçildi. Sonrasında Ertuğrul Bey kardeşi Annesi ve Dündar Bey ile birlikte batı tarafına giderken, ağabeyleri Sungur Tekin ve Gündoğdu bazı beylerle birlikte Ahlat’a geri döndüler.
Göç esnasında Sivas yakınlarında konakladıkları zaman Selçuklu ordusu ile Moğol birliğinin savaşına denk geldiler. Selçukluların yenilmeye başladığı haberleri gelince yiğitlik ve mertlik göstererek bütün kuvvetleriyle onların yardımına koştu.
Bu yardım ile Selçuklu ordusunun Moğollara galip gelmesine vesile oldu. Bunun zafer üzerine Selçuklu Devletinin sultanı Alaaddin Keykubad Ertuğrul Bey’e iltifat ederek bir kaftan gönderdi ve onlara Ankara yakınlarında bulunan Karacadağ bölgesini onlara yerleşim yeri olarak verdi.
Ertuğrul Bey bir süre burada kaldıktan sonra oğlu Savcı Bey’i Konya’ya gönderdi. Bursa ile Kütahya arasındaki Domaniç Dağları yaylak olarak, Söğüt ile Karacaşehir kışlak olarak almak olmak üzere kendilerine verildi.
Bunun üzerine Ertuğrul Bey aşiretiyle birlikte Söğüt ve Domaniç’e bölgesine yerleşti. O civarlarda yerleşil olan Afşar ve Çavdar Beylerinin çevreye verdikleri zararları engellediler. Hristiyan tekfurlar iyi geçinmeye dikkat etti. Hem adaleti hem halka olan iyi muamelesi nedeniyle çevredeki herkes hatta Hristiyanlar bile ona hürmet etti.
Karacahisar’ın Fethi
Ertuğrul Beyin her geçen gün kuvvetlenmesi Karacahisar kalesi tekfurunu endişelendirdi ve tedbir almaya yöneldi. Devamlı sınır tecavüzleri ve atışmalar üzerine Ertuğrul Bey Konya’ya gitti ve Sultan Alaeddin’i bu kalenin fethine teşvik etti.
Konya’dan dönen Ertuğrul Bey, Selçuklu askerleriyle birlikte Karacahisar’ı kuşattı. Bir müddet sonra kaleyi fetheden Ertuğrul Bey kalenin tekfurunu ve askerleri esir aldı. Kardeşi Dündar Bey ile birlikte onları Konya’ya Sultan Alaaddin’e gönderdi.
Ertuğrul Bey Taht Kavgalarına Karışmadı
Ertuğrul Bey altı yıl kadar yani Selçuklu Sultanı Alaaddin’in vefatına kadar çevre yerlerin fethi ve İslam’ın yayılması için gayretle ile çalıştı. Sultanın vefat etmesinden sonra Selçuklu hükümdarları arasında ortaya çıkan taht ve taç kavgalarına karışmadı.
Bu mücadelelere taraf olmak yerine söğüt uç bölgesinde tekfurlarla mücadele etmeye ve o bölgede nizamı sağlamaya gayret etti. Söğütte Ertuğrul Bey çevresinde bulunan beyliklerden devletin ahvalini ve siyasi şartları onlara göre daha iyi değerlendirirdi. Komşuları ile her zaman iyi geçindi. Güçlü ilişkiler kurdu.
Aşiretini huzur ve rahat içinde yaşattı. Hele ki ihtiyaç sahiplerine cömert idi fakire fukaraya her daim yardım ederdi. Hristiyanlar ile güzel ilişkiler kurdu. Mertliği ve adaleti ile bile onlar İslam’ı bile sevmişlerdi.
Ertuğrul Bey Halime sultan ile evlendi. Savcı Bey, Gündüz Alp ve Osman Bey adlarında 3 oğlu oldu. 1281 tarihinde Bilecik’in Söğüt ilçesinde vefat etti ve oraya defnedildi. Her yıl aynı yerde anma etkinlikleri yapılmaktadır.
Em küçül oğlu Osman Bey’e yaptığı vasiyet yıllar asırlar boyu devam edegelmiş, günümüze kadar ulaşmıştır..
“Bak Oğul! Beni incit lakin Şeyh Edebali’yi incitme! O, bizim boyumuzun maneviyat ışığıdır (güneşidir). Onun Terazisi dirhem şaşmaz!
Bana karşı gel lakin Ona karşı gelme! Bana karşı gelirsen üzülür, incinirim; O’na karşı gelirsen gözlerim sana bakmaz olur, baksa da görmez olur!
Sözümüz Edebali için değil, senceğiz içindir! Bu dediklerimi vasiyetim say!..”
Küçük Oğlu Osman Bey Reis Oldu
Ertuğrul Bey sonrasında küçük oğlu Osman Bey yapılan toyda ittifaka Aşiretin beyi oldu.
Osman Bey ile birlikte bu küçük aşiret denizler, karalar, kıtalar ve ülkeleri içine alan muhteşem yerleri feth edecek bir cihan devletinin kıvılcımı ateşlendi ve bir fidan çınar olmaya başladı.
Bu Çınar öyle büyüdü ve genişledi ki Asr-ı Saadet’ten sonra insanların bir daha belki görüp hayal bile edemeyeceği bir şekilde tam altı asır yaşadı.
Cenabı hak hepsinden razı olsun inşallah. Selam ve dua ile…
Osmanlıca isim ve isminiz nasıl yazıldığını merak ediyorsanız linke tıklayınız.
Osmanlıca öğrenmek ister misiniz? Oldukça kolay bir şekilde anlatılan ve 8 derste öğrenebileceğiniz dersler için tıklayınız..
Fatih Sultan ve Ebul Vefa mübarek sultan surları aştı ama o kapıyı aşamadı. Okumak için tıklayınız.