Çanakkale savaşı hikayeleri savaşla birlikte günümüze kadar gelmiştir. Bunlar hikaye midir? Asla değildir. Bu kahramanlık savaşında nice kahramanlar ve nice hikayeler vardır ki hepsi de gerçektir. İşte bu hikayemiz Baban gelirse beni çağır ha! İsimli bir hikaye ki okuyanları duygulandırıyor.
Çanakkale savaşı dediğimiz savaşın her anı ve her yeri kahramanlıklarla dolu. Bu savaşta olmaz denilen, yapılamaz denilen hatta mucize denilen her şey bu savaşta olmuştur. Bu savaştan konu açılsa arkasından birçok kahramanlık ve birçok Çanakkale savaşı hikayeleri beraberinde gelir.
Balıkesir ili içinde bulunan Ali Sururi İlkokulu’nun hemen karşısında eski görünümlü bir ayakkabı tamircisi var. İşte orda kır ve pala bıyıklı ihtiyar biri var ve adı Cevdet dede. Çanakkale savaşı hikayeleri dediğimizi işte o dedemiz anlatıyor.
Bir akşamüstü idi konu Çanakkale’ye geldi ve birden ağlamaya başladı Cevdet dede ve anlatmaya başladı.
Baban Gelirse Beni Çağır Ha
Rahmetli babam Hafız Ali Çanakkale’de gittiğinde henüz anamın karnında 7 aylıkmışım. Yani ben onu hiç tanımadım, görmedim ve bir fotoğrafı dahi yok.
O zamanlar çok ama çok zor günler bakar mısınız, seferberlik olmuş, işgal, kıtlık, yokluk, sıkıntı hepsi bir arada vardı.
Bizim çocukluğumuz da hep böyle idi. Ekmek peşindeydik. Anam ta çocukluğumdan beri ne zaman sokağa çıkarsam ne zaman bir yere gitsem yanıma gelir ve oğlum ben pazara gidiyorum, bakar ol eğer Baban gelirse beni hemen çağır ha.
Ben teyzene gidiyorum bak Babam gelirse hemen çağır beni.
Ben yan komşudayım. Baban gelecek olursa beni hemen çağır ha! derdi ve tembihlerdi.
Canım anam babamı her daim bir ümitle bekledi durdu. Büyüdük ve bir dükkan açtık.
Annem bu durur mu? Gene bir yere gidecek olsa hemen dükkana gelir ve arkasından gideceği yeri bana söyler oğlum “Baban gelirse beni çağır ha!” diye hemen söyleyiverdi..
Aradan aylar, yıllar geçti. Bu durum hiç değişmedi. Anacığım ihtiyarlansa da değneğini kaparak yanıma gelir ve “Evladım Baban diyorum gelirse beni çağır ha!” diye yine tembih ederdi.
Gün geldi ve durumu çok ağırlaştı. Ölüm döşeğine düşmüştü. Bizi yanına gelmemizi işaret ederek helalleşti. Çocuklar “Bana çok iyi baktınız, haklarınızı helal ediniz” dedi.
Sonra bana baktı ve yavaşça eğildi, hafif bir ses tonuyla evladım dedi “Eğer Baban gelecek olursa ona de ki Annem her zaman seni bekledi’ de tamam mı?
Bu sözleri dedi ve birden irkildi, doğrularak kapıya doğru gülümsedi “Hoş geldin bey, Hoş geldin!” dedi ve ruhunu Rahmana teslim eyledi.
Maşallah işte ne güzel bir sevgi örneği, nü güzel bir umut ve sadakatin, vefanın ne güzel bir örneği. İşte Çanakkale’de bize ders olacak daha nice kahramanların hikayeleri var. Önemli olan bizim bu Çanakkale savaşı hikayeleri kahramanlarına bakmamız, görmemiz, okumamız ve ders almamız değil mi?